Fetih Suresinin İnişi
21 Temmuz 2024

Fetih Suresinin İnişi


Kur'an-ı Kerim'in kırk sekizinci suresi olan Fetih Suresi, Medine'de Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra Hicret'in altıncı yılında nazil olmuştur. Sure, yirmi dokuz ayet, beş yüz altmış kelime ve iki bin dört yüz otuz üç harften oluşur. Fasılaları Elif harfidir. Sure, adını ilk ayetinde geçen "fetih" kelimesinden alır: "Biz sana apaçık bir fetih müjdeledik" (Ayet 1). Fetih kelimesi, bir yeri almak, zaptetmek, ele geçirmek anlamına gelir. Surenin konusu, kendisinden önce yer alan Muhammed Suresi'nde olduğu gibi savaş ve fethin müjdelenmesidir. Ayrıca, Müslümanların geleceğine dair müjdeler de içermektedir.

Hudeybiye Antlaşması Öncesi ve Fetih Suresinin İnişi

Hudeybiye Antlaşması'ndan önce Resulullah (s.a.v.), rüyasında sahabeleriyle birlikte Mekke'ye gittiklerini ve orada umre ziyaretini yaptıklarını gördü. Bir peygamber için rüya ayrı bir önem taşır; çünkü rüyaları bir çeşit vahiydir. Bunun üzerine Resulullah, ashabına umreye gitmek üzere hazırlık yapmalarını ve çevreye haber gönderilmesini emretti. Muhacir ve Ensar hazırlıklarını yaptılar. Ancak, çevre kabilelerden çağrıya icabet etmeyenler oldu. Çünkü hicretten sonra Mekkeliler, beş yıldır hiçbir Müslümanı Mekke'ye sokmamışlardı. Mekkelilerden izin almadan yapılan bu yolculuk sonucunda Müslümanların bir katliama tabi tutulacaklarını sanıyorlardı.

Hac mevsiminde Mekke'nin kapılarını amansız düşmanlarına bile açan Mekkeliler, sadece Müslümanların gelmesini kabul etmiyorlardı. Peygamber (s.a.v.) ile birlikte 1400 sahabi yola koyuldu. O dönemde umreye gidenler, adet olduğu üzere her kişi sadece kılıcını götürürdü. Kurban edilmek üzere beraberlerinde yetmiş deve de götürmüşlerdi. Mikat'a geldiklerinde ihramlarını giyerek yollarına devam ettiler. Harem sınırına yakın Hudeybiye denilen yere geldiklerinde ise Mekkelilerin silahlanarak pusuya yattıkları haberi duyuldu. Müslümanlar orada konakladılar. Karşılıklı elçiler gönderildi. Nihayet antlaşma yapmak üzere görüşmeler yapıldı ve antlaşma imzalandı.

Antlaşma maddeleri görünürde Müslümanların aleyhineydi. Bu sebeple şartlar görüşülürken Müslümanlar aşırı derecede huzursuzdular. Hoşnutsuzluklarını Resulullah'ın huzurunda bile dile getiriyorlardı. İşte böyle bir antlaşmadan dönerken -ki umre yapma imkanını da bulamamışlardı- Mekke fethini içeren Fetih Suresi indi. Sure, Müslümanların gönlüne su serpmişti.

Fetih Suresinin İçeriği

Sure şu fetih müjdesiyle başlar:

"Biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki Allah, senin günahından, geçmiş ve gelecek olanı bağışlasın ve sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru bir yola iletsin ve Allah sana şanlı bir zafer versin. O, imanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine huzur indirdi. Göklerin ve yerin askerleri Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır." (1-4).

Böylece Müslümanlara sadece umreye gidecekleri değil, Mekke'nin fethedileceği müjdesi de verilmiş oluyordu. Sure, müminlerin ahirette de mükafatlandırılacaklarına, münafık ve müşriklerin ise şiddetli bir azaba çarptırılacaklarına dikkat çektikten sonra; korkuları sebebiyle bu yolculuğa katılmayanların samimi kişiler olmadıklarını, Medine'ye varıldığında asılsız birtakım bahaneler uyduracaklarını haber vermektedir. Söz nihayet antlaşmaya katılan müminlere getirilir. Allah'ın o kimselerden razı olduğu ve yakında bir fetihle mükafatlandırılacakları anlatılır: "Allah şu müminlerden razı olmuştur: ki onlar, ağacın altında sana biat ediyorlardı. Allah onların gönüllerindeki (doğruluk ve vefayı) bildiği için onların üzerine huzur ve güven indirdi ve onlara yakın bir fetih verdi. Yine onlara (yakında) alacakları birçok ganimetler bahşetti. Allah üstündür, hikmet sahibidir." (18-19).

Bu arada Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Hudeybiye Antlaşması'ndan önce gördüğü rüya ele alınarak Peygamberin bu rüyasının gerçek çıkacağı bildirilir (27-28). Kur'an'da geleceğe dair bu tür pek çok haber vardır ve bunların hepsi anlatıldığı gibi gerçekleşmiştir.

Fetih Suresinin Sonu

Surenin sonunda Peygamber ve onunla birlikte olanlar övülerek üstün hasletlerinden bir kısmı şöylece dile getirilir:

"Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kafirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler. Onların, rüku ve secde ederek Allah'ın lütuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Onların Tevrat'taki vasıfları ve İncil'deki vasıfları da şudur: Filizini çıkarmış, onu güçlendirmiş, kalınlaşmış, derken gövdesinin üstüne dikilmiş, ekincilerin hoşuna giden bir ekin gibidirler. Onlara karşı kafirleri de öfkelendirir (bir duruma geldi). Allah, onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vadetmiştir." (29).

Bu benzetme, Allah Resulü'nün ve arkadaşlarının ilk ve son durumlarını anlatmaktadır. İlk defa yere atılan bir tane gibi filizlenmeye başlayan Müslümanlar, gittikçe güçlenerek koca bir ordu olmuşlar; İslam tohumunu ekenler bu durumdan son derece sevinirlerken, onların bu güçlü durumunu gören kafirler, öfkeden çatlar hale gelmişlerdi.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Fetih Suresi Ahmet El Acemi

Fetih Suresi Ahmet El Acemi

Haber Bülteni

Popüler İçerik

Fetih Suresinin İnişi

Fetih Suresinin İnişi

Fetih Suresi Kaç Ayet

Fetih Suresi Kaç Ayet

Fetih Suresi Oku

Fetih Suresi Oku

Arapça Fetih Suresi

Arapça Fetih Suresi

Fetih Suresi Fazileti

Fetih Suresi Fazileti